Önce Aday, Sonra Cumhurbaşkanı Olma İddiasıyla Yola Çıkıyorum!

"Ortak akıl ve uzlaşmayla Türkiye yeniden ayağa kalkacak, milletçe birliğimizi ve kardeşliğimizi yeniden kazanacağız."

Ekonomiyi ağır bir krize, insanlarımızı derin bir yoksulluğa mahkum eden, devleti bir kişinin iradesine tabi hale getiren bu bozuk düzeni değiştireceğiz.

23 Mart günü yapacağımız önseçim, iktidar yolunda çok önemli bir dönüm noktası olacak. O gün sandıkta hepimiz birleşeceğiz.

Üyelerimizin önseçimde ortaya koyacağı irade bu düzeni değiştirmek isteyen herkese uzatılmış ilkeli, onurlu ve güçlü bir dost eli olacak.

CHP başaracak, Türkiye kazanacak. Milletin hakkı milletin olacak.

Kaybedecek bir dakikamız bile yok!

Karşınızda devleti ele geçirmiş, siyaseti yargı eliyle dizayn etmekten geri durmayan bir yapı varsa kaybedecek bir dakikanız bile yoktur.

Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel son üç cumhurbaşkanlığı seçiminden çıkardığı tecrübeyle ilk günden itibaren kendisinin aday olmayacağını ifade etti. Erken seçim talebinin ulaştığı boyut, ortaya koyduğumuz erken seçim kararlılığı ve iktidarın CHP’ye başlattığı topyekûn saldırıyla birleşince adayımızı hızla belirlemek zorunlu hale geldi.

Bu nedenlerle, ülkemiz siyaseti adına devrim niteliğinde bir iş yapıyor ve cumhurbaşkanı adayımızı belirleme hakkını şimdi ve hemen üyelerimize veriyoruz.

Tarihimizin en büyük demokrasi şöleni!

Türkiye’ye tek adamcı, tepeden inme siyaseti dayatmak isteyen zihniyet önseçimi bir zafiyet kaynağı, bir ayrışma sebebi gibi göstermeye çalışıyor. Çünkü onlar ülkeyi seçimsiz, sandıksız yönetme hevesleri kuruyorlar.

Ama biz onlara bu fırsatı vermeyeceğiz.

Demokrasi tarihimizin bu çaptaki ilk büyük önseçimini en yüksek katılımla tamamlayacağız.

23 Mart’ta iktidar yoluna çıkıyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partililer bu bozuk düzeni değiştirme kararlılığımızı göstereceğiz, sonra gerisi çığ gibi gelecek.

Neden adayım?

Adayım çünkü bizim tek derdimiz, tek hayalimiz var:

Bir avuç insanın yerle bir ettiği devlet yapısını yeniden inşa etmek... Devleti bir avuç insanın değil, milletin çıkarlarının, güvenliğinin, geleceğinin bekçisi haline getirmek...

Bu kolay bir iş değil.

Her şeyden önce makama değil, mücadeleye odaklanmayı gerektiriyor. Bu mücadelenin iki farklı boyutu var: Seçim kazanabilmek ve ülkeyi iyi yönetebilmek.

Ben bu mücadelenin her iki boyutunda da çok hazır ve tecrübeli olduğuma inandığım için adayım.

Seçimi kazanmaya hazırım!

5 yıllık ilçe başkanlığından sonra 2014 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı seçimini kazandım. O seçimde koskoca İstanbul’da AK Parti’den Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçen tek ilçe Beylikdüzü’ydü.

2019’da hepinizin bildiği süreçler sonunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını iki kere kazandım.

2024’te bir kez daha İstanbul’u kazanmakla kalmadım, tam 26 ilçesinin de kazanılmasında etkili oldum. Üstelik karşımızda 17 bakanıyla, yargısıyla, medyasıyla seferber olmuş bir iktidar, cumhurbaşkanı ve 48 aday birden vardı!

Önümüzdeki seçimde de bu tecrübeler ve başarıya odaklı anlayışla sahaya çıkacağız ve mutlaka kazanacağız.

Ülkeyi yönetmeye hazırım!

6 yıldır Türkiye’nin en büyük şehrinin, “dünya başkenti” İstanbul’un belediye başkanıyım.

9 bakanlıktan büyük bütçesiyle devasa bir kurumsal yapı olan İBB ve İstanbul, Türkiye’nin büyük bir modeli, tam bir özetidir.

İktidarın bütün engellemelerine, ekonomik kriz ve pandemiye rağmen bizden önceki yönetimden çok daha az bütçeyle, misli misli fazla iş ve hizmet ürettik.

Türkiye tarihinde hiçbir dönem ve şehirde görülmemiş düzeyde metro hatlarına, altyapı yatırımlarına, sosyal konutlara, çevre ve kentsel dönüşüm projelerine imza attık. Bizden önceki döneme göre sosyal yardımlarımızı tam 6 kat artırdık.

Uluslararası ölçekte de çok aktif olduk, bölgesel ve uluslararası iş birliklerini geliştirdik.

Ve şimdi ülkemizi geleceğe hazırlayacak çok değerli insanlarımızla birlikte kolları sıvamanın, ülkem adına proje, hizmet, iş üretmeye başlamanın heyecanını yaşıyorum.

Türkiye’yi bu kâbustan kurtaracağız!

Ülkemiz tam bir yol ayrımında. İktidarın inşa etmekte olduğu adaletsiz, otoriter ve ayrıştırıcı rejim giderek yerleşiyor, kurumsallaşıyor ve kanıksanıyor. Kurmak istedikleri rejimde demokrasi yok. Özgürlükler yok. Halkımız yoksullaştırılıyor. İnşa ettikleri bu düzende zenginleşmenin yolu fakirin üstüne basmaktan geçiyor.

İşte biz, bu gidişata itiraz ediyoruz. CHP örgütleri ve üyelerinin görevi bellidir: Birleşeceğiz, birleştireceğiz. Ve milletin üstünden bu kâbusu sıyırıp atacağız.

Nasıl bir Türkiye hayal ediyorum?

Dar gelirli ve yoksul olmanın kader olmaktan çıktığı;

Herkesin asgari bir vatandaşlık gelirine ve güçlü sosyal haklara sahip olduğu;

Herkesin eğitim, sağlık gibi temel haklara kolayca erişebildiği;

Fırsatlarda eşit, imkanlarda adil bir Türkiye.

Gücünü şahıslardan değil, adaletten, kurumlardan ve kurallardan alan;

Liyakat ve şeffaflığın hakim olduğu, israf ve ayrımcılık yapmayan;

Sınırlarının delik deşik olmasına izin vermeyen, dış politikası etkili, tutarlı;

Güçlü ve etkin bir devlet.

Güçlü ve kapsayıcı bir parlamenter sistem üzerinde yükselen;

Bağımsız ve tarafsız bir yargı mekanizmasıyla adaletin herkes için eşit işlediği;

İfade ve örgütlenme özgürlüğünün korunduğu;

Demokratik ve özgürlükçü bir yönetim.

Herkesin kimliğini, inancını, ideolojisini, gururla ve güvenle yaşayabildiği;

Cinsiyet eşitliğinin hakim olduğu;

Ortak bir geleceği hep birlikte kurma heyecanını herkesin paylaştığı;

Güçlü ve dayanışmacı bir toplum.

Sizden ne bekliyorum?

Karşımızda, Türkiye’yi muhalefetsiz, hak ve özgürlüklerin alabildiğine sınırlandığı, göstermelik seçimlerle yönetilen ülkelerden biri haline getirme planıyla hareket eden bir iktidar var.

Bu planın önündeki en büyük güç Cumhuriyet Halk Partisi’dir.

Biz haklı ve onurlu bir mücadele veren, dirençli ve cesur bir partiyiz. Hiçbir zorbalığa boyun eğmedik, eğmeyiz.

23 Mart’ta bütün Türkiye bizi izleyecek. Önseçim sandıklarına atılan her bir oy Cumhuriyet Halk Partisi’nin milli iradeye ve onun üzerinde yükselen cumhuriyetimize, demokrasimize sahip çıkma kararlılığının ifadesi olacak.

O gün iç tartışmaları bitirip bütünleştiğimiz, iktidar yürüyüşüne kol kola başladığımız gün olacak.

CHP başaracak, Türkiye kazanacak. Milletin hakkı milletin olacak.

Yolumuz açık olsun. Sevgi ve saygılarımla,

Bu Blogda Ara

POLİTİKA & SİYASET