Çok partili sistemin ilk aşamaları: 1946-1960

Çok partili sistemin ilk aşamaları: 1946-1960

7 Ocak 1946 tarihinde Celâl Bayar genel başkanlığında Demokrat Parti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yepyeni bir devir açılmıştı. Devleti kuran CHP, demokrasiyi de tesis etmeye kararlıydı. Demokrat Parti (DP) kurulduktan sonra CHP bazı uygulamalara son verdi. 

10 Mayıs 1946 tarihinde toplanan II. Olağanüstü Kurultay'da İsmet İnönü, Milli Şef ve Değişmez Genel Başkan unvanlarını üzerinden attı. Tek dereceli çoğunluk esasına dayanan seçim kanunu kabul edildi. Bazı vergiler kaldırıldı. Sendikalaşmaya izin verildi. Sınıfsal partilerin kurulması serbest bırakıldı. 

CHP her ne kadar demokratikleşmek için çaba gösterse de yine de iktidarı bırakmak niyetinde değildi. Bu sebeple 1947 yılında yapılması gereken seçimleri 21 Temmuz 1946 tarihine aldı. Böylece henüz teşkilatlanmasını tamamlayamayan DP karşısında iktidar ve zaman kazanılacaktı.

1946 seçimleri

21 Temmuz 1946 tarihinde yapılan genel seçimlerde DP'nin 64 ve bağımsızların 6 sandalyesine karşı 395 sandalye kazanan CHP, TBMM'de %85 oranında çoğunluk elde etti. Seçimler yargı denetiminde yapılmazken, oylar açık biçimde kullanıldı ve gizli biçimde sayıldı. Söz konusu seçim, bu usulsüzlüklerden dolayı "şaibeli seçim" olarak da anıldı.

Recep Peker'in sert tavrı nedeniyle CHP ve DP arasındaki gerilim artmaya başladı. Tartışmalar sonucunda, Demokrat Partililer, talepleri kabul edilmezse TBMM "sine-i millet" seçeneğini dillendirmeye başladılar. 

İktidar ve muhalefet arasındaki gerilimi yumuşatmak amacıyla Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, hem Başbakan Peker'i hem de Demokrat Partililer'in lideri Bayar'ı dinledi. Tartışmaların ardından İnönü, 12 Temmuz Beyannamesi'ni yayımladı. 

Peker uzlaşma yanlısı olmadığı için İnönü, CHP içinde Peker'e karşı muhalefet başlattı. Muhalif ekibin başını Nihat Erim çekiyordu. Peker Hükûmeti istifa etmek zorunda kaldı ve yeni hükûmeti Hasan Saka 8 Eylül 1947 tarihinde kurdu.

CHP'nin 7. Olağan Kurultayı 17 Kasım 1947 tarihinde başladı ve 19 gün sürdü. Kurultay'da, partinin Genel Başkanlık Divanı kaldırıldı ve yerine, üyeleri kurultay tarafından seçilecek 40 üyeli Parti Divanı getirildi.[25] Kurultayda liberal iktisat politikalarına ve dinle ilgili politikalarda gevşemeye gidilen sürecin önü açıldı.

15 Ocak 1949 tarihinde istifa eden Hasan Saka'nın yerine Şemsettin Günaltay başbakan oldu. Yeni hükûmetin ilk uygulamaları da din alanında oldu: İlkokul programlarına seçmeli din dersi yeniden konuldu, imam-hatip eğitimi için kurslar açıldı, ilahiyat fakülteleri açılmasına karar verildi, türbeler ziyarete açıldı, hac ziyareti için döviz tahsilatına başlandı.

20 Haziran 1949 tarihinde DP II. Kongresi yapıldı ve parti bu kongrede seçimlere hile karıştırılmaması istemiyle Millî Teminat Andı'nı kabul etti. CHP bu karara Millî Husumet Andı adını verdi. Şubat 1950'de yeni bir seçim yasası getirildi. Yasa yargı denetimini de kabul ediyordu. Ancak nispi temsil yerine çoğunluk ilkesi korundu.

1946-1950 yılları arası kurulan CHP hükûmetleri:

  • Recep Peker Hükûmeti (7 Ağustos 1946 - 10 Eylül 1947)
  • I. Hasan Saka Hükûmeti (10 Eylül 1947 - 10 Haziran 1948)
  • II. Hasan Saka Hükûmeti (10 Haziran 1948 - 16 Ocak 1949)
  • Şemsettin Günaltay Hükûmeti (16 Ocak 1949 - 22 Mayıs 1950)

1950 genel seçimleri

1946'da kurulan Demokrat Parti genel seçimlerde büyük bir başarı elde ederek iktidarı Cumhuriyet Halk Partisi'nden devraldı. DP, yurt genelinde %53 oy alarak önemli bir destek kazandı, karşılığında CHP'nin oyları %39 seviyesinde kaldı. 

Ancak, mevcut çoğunluk sistemi nedeniyle sandalye dağılımı oldukça dengesizdi. DP, 408 sandalye kazanırken, CHP sadece 69 sandalye elde edebildi. Bu durum, CHP'nin 27 yıl boyunca ülkeyi tek başına yönettiği dönemde, serbest seçimler yoluyla iktidarı DP'ye devretmesiyle sonuçlandı. 

CHP'nin yayın organı Ulus gazetesi "CHP İktidarı Devrediyor." manşeti attı. Yeni TBMM 22 Mayıs 1950 tarihinde açıldı. Meclis başkanlığına DP kurucularından Refik Koraltan seçildi. Demokrat Parti, Cumhurbaşkanlığı için genel başkanları Celâl Bayar'ı seçtiler. Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk ve İnönü'den sonra 3. cumhurbaşkanı seçilen Bayar hükûmeti kurmakla Aydın milletvekili Adnan Menderes'i görevlendirdi.

29 Haziran 1950 tarihinde gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi 8. Olağan Kurultayı'nda daha önce parti meclisine bırakılmış olan genel sekreter seçimi yetkisi kurultay delegelerine bırakılmış, parti meclisi üye sayısı da hepsi kurultay tarafından seçilen 30 üyeye indirilmiştir. Yapılan seçimler sonunda İsmet İnönü genel başkan, Kasım Gülek genel sekreter seçilmiştir. 

26 Kasım 1951 tarihinde toplanan Cumhuriyet Halk Partisi 9. Olağan Kurultayı'nda İsmet İnönü yeniden genel başkanlığa, Kasım Gülek de yeniden genel sekreterliğe seçildi. 1953 yılında CHP'nin bazı mülkleri hazineye devredildi. Bu karara karşı CHP lideri İsmet İnönü TBMM'de Demokrat Partililer'e "Işıktan korkuyorsunuz?" şeklinde bir cümle kurdu.

22 Haziran 1953 tarihinde toplanan Cumhuriyet Halk Partisi 10. Olağan Kurultayı'nda parti programında ilk kez "Hukuk devleti" kavramına yer verildi, iki meclisli bir sisteme geçilmesi, Anayasa Mahkemesi'nin kurulması, seçim güvenliği, yargıç bağımsızlığı, sendika ve meslek örgütleri kurma özgürlüğü, işçilere grev hakkı gibi görüşler programa girdi. Kurultay sonunda yapılan seçimlerde İnönü tekrar genel başkanlığa, Kasım Gülek ise 860 delegeden 709'unun oyunu alarak yeniden genel sekreterliğe seçilmiştir.[28]

1954 genel seçimleri

1954 seçimlerinde Demokrat Parti (DP) seçimleri açık ara farkla kazandı. DP, tüm ülke genelinde %56,6 oy alarak 503 milletvekilliği kazanırken, CHP %34,8 oy alarak sadece 31 milletvekilliği elde etti.

TBMM'nin yeni döneminde Celâl Bayar tekrar cumhurbaşkanı seçildi. Hükûmeti tekrar Adnan Menderes kurdu. 26 Temmuz 1954 tarihindeki Cumhuriyet Halk Partisi 11. Olağan Kurultayı'nda Tüzük Komisyonu, Genel Başkan ve Genel Sekreter ile 30 kişilik parti meclisinin kurultayca seçilmesini, Parti Meclisinden seçilecek 5 üye ile Genel Sekreterin seçeceği 2 Genel Sekreter Yardımcısının Merkez Yürütme Kurulunu oluşturmasını kararlaştırdı. 

Tüzük Komisyonunun raporu kurultay kararı ile kabul edildi. Kurultay, İnönü'yü yeniden genel başkanlığa, Gülek'i de yeniden genel sekreterliğe seçti. 

21 Mayıs 1956 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi 12. Olağan Kurultayı yapıldı. Bu Kurultay'da İsmet İnönü, 1021 delegenin 1020'sinin oyunu alarak yeniden genel başkan, Kasım Gülek de 972 oydan 880'ini alarak yeniden genel sekreter seçildi. 

9 Eylül 1957 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 13. Olağan Kurultayı, Demokrat Parti (DP) iktidarının artan baskılarına karşı, muhalefet ile iş birliği yapılmasının kararlaştırıldığı kongre oldu. Cumhuriyet Halk Partisi 3. Olağanüstü Kurultayı'nda üç muhalefet partisinin iş birliği kabul edildi. 

Parti Meclisine, Genel Yönetim Kuruluna iş birliği konusunda tam yetki verildi. Kongreye, CHP'nin ittifak yapmak istediği milliyetçi Cumhuriyetçi Millet Partisi ve liberal Hürriyet Partisi temsilcileri de katıldı. Yapılan seçimlerde İnönü 920 oy alarak genel başkanlığa, Gülek de 837 oy alarak genel sekreterliğe tekrar seçildi. Ancak DP İktidarı seçimler öncesinde çıkardığı bir kanunla seçim iş birliği yapılmasını engelledi.

1957 genel seçimleri

1957 genel seçimlerinde, CHP %41.1 oy oranıyla 178 milletvekilliği elde etti. DP ise yeniden iktidara geldi. CHP, 18 ilde tam liste halinde seçimleri kazandı ve bazı illerde diğer partilerle birleşerek DP'yi geride bıraktı. Ancak ittifaklara izin verilmemesi ve çoğunluk sistemi, sandalye dağılımında adaletsizliğe yol açtı.

12 Ocak 1959 tarihinde başlayan Cumhuriyet Halk Partisi 14. Olağan Kurultayı, "iktidara yürüyen parti" havasında gerçekleştirildi ve burada "düzen değişikliği programı" niteliğindeki "İlk Hedefler Beyannamesi" kabul edildi. Bildirgeye göre demokratik kurumların kurulması ve hukuk devleti olunması öngörülüyordu. 

Ayrıca işçi haklarından da söz edilmekteydi. Kurultay'da Parti Meclisi üye sayısı 30'dan 40'a çıkarıldı, Merkez Yönetim Kurulu üye sayısı da Genel Sekreter ile beraber 11'e yükseltildi. Parti Meclisine gerektiğinde Genel Sekreteri üçte iki çoğunlukla değiştirme ve yeni Genel Sekreter seçmek üzere kurultayı toplantıya çağırma yetkisi verildi. 

İnönü ve Gülek, tekrar genel başkanlığa ve genel sekreterliğe seçildiler. 28 Eylül 1959 tarihinde Kasım Gülek genel sekreterlikten istifa etti, yerine İsmail Rüştü Aksal genel sekreter oldu.

CHP'liler 1959 bahar aylarında Batı Anadolu illerini kapsayan ve Büyük Taarruz adı verilen bir seçim kampanyası başlattılar. Ülke ise büyük bir gerginlik içindeydi. Bu geziler sırasında İnönü, Uşak’ta taşlı saldırıya uğradı. Devlet güçleri olaya müdahale etmedi. CHP'nin yayın organı Ulus gazetesi kapatıldı. 

2 Nisan 1960 tarihinde Kayseri'ye giden İnönü'nün treni durduruldu. İnönü, kurulan barikatları geçerek şehre ulaştı. Demokrat Parti, 18 Nisan 1960 tarihinde Tahkikat Komisyonu'nu kurdu. 

Aynı gün İnönü, TBMM'de Tahkikat Komisyonu hakkında "Biz demokratik rejim dedik, bu rejim kurulmuştur. Bu demokratik rejim istikametinden ayrılıp baskı rejimi haline götürmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam. 

Şartlar tamam olduğunda milletler için ihtilal, meşru bir haktır." dedi. İnönü'nün bu sözlerine karşılık meclis, 12 oturum TBMM toplantılarından İnönü'yü uzaklaştırma kararı aldı. Tepki gösteren CHP Grubu meclisten polis zoruyla uzaklaştırıldı. 

28-30 Nisan'da, İstanbul ve Ankara'da hükûmete karşı öğrenci protestoları yapıldı. İki kentte de sıkıyönetim ilan edildi. Menderes olaylardan CHP ve İnönü'yü sorumlu tuttu. 3 Mayıs 1960 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel hükûmeti bir mektupla uyardı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ekrem İmamoğlu - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı

Nuri Aslan

Binali Yıldırım